Barselona gezilecek yerler rehberimiz Barselona’nın tarihi yapıları, sıcak Akdeniz iklimi, plajları, hareketli gece hayatı ve lezzetli yemekleriyle harika vakit geçirebileceğiniz bir şehir oluşu itibariyle son derece gezinizi güzel kılacak birçok özelliğe sahip bir şehir. Bir kere şehir deniz kıyısında, daha ne olsun!! (bu cümleyi deniz özlemiyle yanıp tutuşan Münih’li bedenlerimiz yazdırıyor, neyse canım bizde de Isar Nehri var) Barselona’yı dört günde sakin sakin, sindirerek gezdik. Zaten Barselona’ya yolumuzun düşmesinin sebebi İskoç Indie grubu Travis’i izlemek içindi. Esasen bu zamana dek hep, sevdiğimiz birini dinlemek için başka bir ülkeye gitmeyi hayal etmiştik. Bu hayali Travis konseriyle Barselona’da gerçekleştirmiş olduk. Bu vesileyle de şehri keşfettik ve bu yazıyla Barselona’da gezilecek yerleri bir de bizim gözümüzden özetledik. Barselona’ya dair gözlemlerimizi de merak edenleri, ayrıca kaleme aldığımız Barselona gezi notlarımızı okumak için şu yazıya alalım.
1. Hiç düşünmeden kendinizi ilk günden sahile atın
Barselona’yı gezmeye başlamak için Port Vell güzel bir başlangıç olabilir. Burası Barselona’nın liman bölgesi ve sahil boyu yürüyerek plajlara ulaşabileceğiniz bir nokta. Kıyıdan yürürken birçok modern sanat eseri heykel, palmiyeler ve denizin dibinden görünen kocaman balıklar size eşlik ediyor olacak. Ayrıca gece hayatının en yoğun olduğu bölgelerden biri de yine burası.
2. Parc de la Ciutadella şehrin göbeğinde nefeslenmek için büyük ve tarihi bir park
Çift olarak park bahçe gezmeye, çimlere yayılıp tembellik yapmaya bayılıyoruz. Bu yüzden bir şehirde güzel bir park varsa rotamızı ilk olarak oraya çeviriyoruz. Parc de la Ciutadella (hala nasıl telafuz ediliyor bilmiyoruz :D) da bunlardan biri. Eskiden kale olan alan 1888 yılında fuar için parka dönüştürülmüş. Parkta en çok ziyaret edilen nokta tarihi bir çeşme; Font Monumental. Ayrıca Barselona Hayvanat Bahçesi de bu park içinde fakat biz hayvanların kafeslere tıkıldığı hayvanat bahçesi konseptini sevmediğimiz için ziyaret etmedik. Bunun yanı sıra Parlemanto binası da burada yer alıyor.
3. Arc de Triumf
Parkın Passeig Luis Company Caddesi çıkışı sizi Barselona’nın simge yerlerinden olan Arc de Triumf’a götürecek. Bu kapı da fuarın giriş kapısı olarak yapılmış, görkemli bir mimari. Hazır parka gelmişken, görmeden geçmeyin.
4. La Rambla’da yürümeden Barselona’dan isteseniz de dönemezsiniz
Barselona’nın ünlü caddesi La Rambla için bizim Taksim’deki İstiklal Caddesi desek kafanızda bir şeyler canlanır muhtemelen. La Rambla Caddesi’nin bir ucu Katalonya Meydanı’na (Plaça de Catalunya) diğer ucu ise Kolomb Heykeli’nin (Christopher Colombus Monument) bulunduğu limana kadar uzanıyor. Burası Barselona’nın en turistik yeri. Cadde boyunca birçok sokak sanatçısı gösteri yapıyor. Ayrıca çeşitli hediyelikler alabileceğiniz dükkanlar ve restoranlar da bu cadde üzerinde. Ama turist kazığı yemek istemeyenler için burayı yeme içme için pek önermiyoruz.
5. Barri Gotic Bölgesi’nin sokaklarında kaybolmayan bizden değildir
Bizim Barselona’daki favori bölgelerimizden biri kesinlikle burası. Daracık sokakları, enfes Gotik mimarisi ile bu bölge adeta bir labirent ve bu labirentte kaybolmak çok keyifli. Göreceğiniz binalar 11. yy ile 16. yy arasında yapılmış. Bu bölgede Barselona Kathedrali, Katalonya Hükümet Binası, Barselona Belediye Binası bulunuyor. Ayrıca birçok butik tasarım dükkanına, keyifli restoranlara ve elbette sokak sanatçılarına ev sahipliği yapıyor bu bölge.
6. Barcelona’da aç kalmanız imkansız
Barcelona’da her yerde bir kafe, her yerde restoran ya da pub var. Her tür damak zevkine hitap edecek yemekler bulabileceğiniz gibi elbette İspanyol Mutfağı’nın lezzetlerini de mutlaka denemelisiniz. Paellası, çeşit çeşit tapası, sangriası derken bir bakmışsınız tatil bitmiş. Bizim Gotik Bölgesi’de tatlı-kahve molası vermek için girdiğimiz, dünya tatlısı kibarlıkta bir teyzenin çalıştığı Forneria Tiana’yı paylaşmadan edemeyiz. Kendileri Carrer Ampel 27‘de.
7. “Bitmeyen Kilise” Sagrada Familia
Barselona’nın birçok noktasında kendisine has eserleri bulunan, ünlü mimar Gaudi’nin belki de en çok öne çıkan eseri diyebileceğimiz Sagrada Familia şehrin en önemli simgelerinden biri. Burasıyla ilgili notlar oldukça çarpıcı çünkü Gaudi burayı geniş geniş uzun sürede tamamlamaya karar vermiş. Sebebi ise çok detaylı ve heybetli bir eser bırakmak istemesi. Fakat kendisi 1926’da bir tramvayın altında kalıp yaşamını yitirince eseri yarım kalmış bir şekilde günümüze ulaşmış. Bir de 1936-1939 yılları arasındaki İspanya İç Savaşı patlak verince sanatçının eserle ilgili notlarının bir kısmı bu savaş esnasında yanmış. Hal böyle olunca bir süre daha inşaat durmuş ve halk arasında “bitmeyen kilise” adını almaya başlamış Sagrada Familia. Daha sonra sanatçının yangından kurtarılan notları tekrar yorumlanmaya başlanmış ve yapının inşaası günümüzde de devam ediyor. 2030 yılında Gaudi’nin yapmak istediği şekilde bitirilmesi planlanan Sagrada Familia Barselona’da görülmesi gerekilen yerlerin başında geliyor.
8. Tam turistik, güzel zaman geçirmeli Barselona Katedrali
Bilenler bilir, Barselona katedralinin önü her daim kalabalık ve cıvıl cıvıl (turistler sağ olsun). Her bir köşesinde sokak sanatçıları ve onları izleyen insanlar var. Bu güzel katedralin önünü biz de mola yeri olarak seçip, sokak müziği eşliğinde burada bir müddet oturduk, hatta uzanıp dinlendik. Bu süreçte binlerce insanın fotoğrafını çekip gittiği karede yer almışızdır muhtemelen, 3 farklı sokak sanatçısının gösterilerini izledik, sokak müziğine doyduk ve keyifli ambiyansın tadını çıkardık. Gezerken ara molanızı siz de katedralin önünde gerçekleştirip burada güzel zamanlar geçirebilirsiniz.
9. Ah Gaudi sen nelere kadirsin; Casa Battlo
Barselona ile Gauidi ismi başa baş gidiyor. Hatta zaman zaman keyword olarak Gaudi ismi Barselona isminin önüne dahi geçebiliyor. Ama geçmesin de ne yapsın, bu güzelim şehre onca eşi benzeri olmayan eser kazandırmış Gaudi’ye bu kadar yer vermek emin olun abartıdan ziyade, onun ustalığının bir göstergesi. Sıradaki eserimiz Casa Battlo, Passeig de Gracia caddesi üzerinde bulunuyor. Pek sevgili ve muhterem Gaudi bu eseri varlıklı bir aile için tasarlamış. Barselona’ya gezmek için geldiğinizde, bir miktar da müzeler için bütçe ayırsanız iyi edersiniz çünkü burası da diğer müzeler gibi biraz pahalı. Giriş için 21 Euro ödemeniz gerekiyor, ama yok “kur farkından haberin var mı? Ben dışarıdan izlemekle yetinirim” derseniz o da mümkün.
10. Gaudi’den nağmeler; Casa Mila
“Bana Gaudi’siz Barselona’yı çizebilir misin Abidin?” Yok, emin olun o pek işe yaramıyor. Ortaya sönük bir Barselona çizeriz, onu da siz beğenmezsiniz. O sebeple el mecbur siz şu Gaudi’li satırları atlamadan Barselona gezi yazısına katlanıverin. Casa Mila yine, yeni, yeniden Gaudi’nin hayal gücünün yaratıcılığının bir başka çalıştığının kanıtı. Casa Mila’nın giriş ücreti 16,50 Euro. Buraya da para vermek istemezseniz dışarıdan inceleyerek fotoğraflayabilirsiniz. Keza biz öyle yaptık.
11. Sıra dışı bir hayal gücünden izler ve yine Gaudi; Park Güell
Gaudi’nin farkını bir kez daha ortaya koyduğu bir başka eseriyle karşı karşıyayız. Park Güell eşi benzeri olmayan, sıradışı bir mimariye sahip. İlhamını doğadan alan sanatçı, bu eserinde de bunu ortaya koymuş. Park Güell’e gitmek için metroyla Vallcarca veya Lesseps duraklarını kullanabilirsiniz.
12. Park de Montjuic
Eski devlet başkanı, diktatör Franco döneminden izler taşıyan Montjuic Kalesi başta olmak üzere, yeşilin dibine vurabileceğiniz ve şehri karşıdan izleyebileceğiniz Park de Montjuic Barselona’da görülmeye değer yerlerden biri.
13. Barselona Pazarı (Mercat De La Boquearia)
Bu pazarda özellikle açık meyve, kuru yemiş ve şarküteri namına çok şey bulabilirsiniz. Biz buraya bayıldık, insan o kadar şeyi görünce yemesin de ne yapsın? Gördüğümüz karışık meyvelerden oluşan iki kap aldık fakat pek göründüğü gibi çıkmadı. Her ne kadar dışarıdan bakınca çok güzel görünseler de, dışarıda beklemekten meyvelerin tatları bozulmuştu. O yüzden seçerken, dikkatli seçin. La Boquearia 08.00-20.00 saatlerinde açık, pazar günleri ise kapalı.
14. Mercat de Santa Caterina
Burayı Mercat De La Boquearia’nın alternatifi olarak düşünebilirsiniz. Daha lokal ve daha az turistik, dolayısıyla da Mercat De La Boquearia’ya göre daha az kalabalık.
15. Barselona’daki Müzeler; Picasso, Fundacio Joan Miro ve Fundacio Antoni Tapies Müzesi
Müzeler demiştik değil mi? İlk başta belirtmeden etmeyelim, Barselona’da müzeler Pazartesi günleri kapalı. Bu sebeple gezinizi planlarken Pazartesi’yi değerlendirerek hareket etmenizde fayda var. Barselona’da Picasso, Joan Miro gibi sanatçıların müzelerini ziyaret edebilirsiniz. Müzeler genel olarak açık olduğu günlerde 19.00’a kadar ziyaret edilebiliyor. Bu iki müze dışında, bizim bir de önünden geçerken fark ettiğimiz ve internette Türkçe kaynaklı bilgi bulamadığımız bir müze daha var, onu da belirtmeden geçmeyelim istedik; Fundacio Antoni Tapies Müzesi. Mimarisinde tel örgüler olan, son derece dikkat çekici ve hapishaneyi anımsatan bu müze bir politik müzeymiş.
16. Joan Fontcuberta’nın “özgürlük anlarını” sorgulayan murali
İnsanlara “özgürlük anlarını” soran ve yanıtlarını küçük fotoğraflardan mozaik yaparak bu eseri oluşturan Joan Fontcuberta’nın bu murali Barselona’daki sanat eserleri arasında bizce en etkileyicilerinden bir tanesi. Ara bir sokak içerisinde bulunan bu mural, Barselona katedralinin karşısındaki sokaklardan birinde yer alıyor.
Bonus: Barselona gezisinin ulaşım ve konaklama maliyeti
Gelelim asıl meseleye. Ne, ne kadara mal oldu; ulaşım, konaklama vs. Kişi başı gidiş-dönüş uçak biletlerimiz 60 Euro’ya mal oldu, şehir içinde ulaşıma yine kişi başı 16 Euro ödedik (hava limanı ile şehir merkezi ulaşımı dahil). Konaklamak için ise Couchsurfing‘ten bir couch bulduğumuz için o bizim Barselona gezimiz açısından bir artıydı, konaklama maliyetinden yırttık. Eğer çok kesin kurallarınız yoksa otelde konaklamak gibi, siz de konaklama opsiyonunda Couch yöntemini kullanabilirsiniz. Şehir içindeki kişisel harcamalarımızı yazmıyoruz, çünkü bu daha öznel bir durum ve kişiden kişiye, ne yiyip içtiğine kadar değişkenlik gösteren bir durum bu. Sonraki gezimizde görüşmek üzere, bizi Instagram, Facebook ve Youtube‘dan takip etmeyi unutmayın! 🙂
