Tüm Detaylarıyla Ielts Rehberi: Nedir, Nasıl Hazırlanılır Ve Yüksek Puan Almanın Püf Noktaları

Şu zamanlarda yurtdışında yaşamak ya da eğitim almak isteyenlerin sayısı günbegün artıyor. Bu trend elbette adeta yarı zamanlı ücretsiz eğitim danışmanlığı veren bizim naçizane bloğumuzu da etkiliyor. En çok aldığımız sorulardan biri de dil meselesi ile ilgili. Herkes dil engelini nasıl aşabileceğine dair fikir istiyor. Biz de toplu cevap niyetine, tıpkı yüksek lisans rehberimizde olduğu gibi bu sefer de tüm detaylarıyla bir rehber hazırlamak için kolları sıvadık. Bu sefer 3 senede üç kere IELTS’e girmiş biri olarak bildiğim her şeyi bendeniz Bahar anlatacağım. IELTS sınavına nasıl hazırlandım, ne kadar süre çalıştım, İngilizce seviyem neydi ve ilk sınavında 6 aldığım IELTS’ten sonra nasıl 7.5 aldım tek tek anlatacağım. Ayrıca yazıya başlamadan önce en çok sorulan bir soruya da en başta cevap vereyim: IELTS mi TOEFL mı? Hiç şüphesiz gözüm kapalı IELTS diyorum. Neden mi? Haydi o zaman yazının devamına!

Açılımı International English Language Testing System olan IELTS anadili İngilizce olmayan bireylerin akademik ya da standart seviyedeki İngilizcelerini ölçmek için İngiltere ve Avusturalya tarafından düzenlenen uluslararası geçerliliği olan bir sınavdır. Puan skalası 1’den 9’a dek olan bu sınavda not sıralaması 1, 1.5, 2, 2.5 gibi yarımşar katlarda artarak gidiyor. En yüksek not 9 sayılıyor ve genelde 6 üzerinde not aldığınızda iyi bir not almış sayılıyorsunuz. Merak edenler için her notun tam olarak neye karşılık geldiği Wikipedia’da yazıyor. (O değil de Wikipedia hala yasak). Bir de şöyle bir güzellik var ki eğer notunuz .25 ile bitiyorsa buçuğa, .75 ile bitiyorsa tam sayıya yuvarlanıyor. (Örn: 6.25=6.5, 6.375=6.5, 5.75=6.0, 5.675=6.0). Sınav okuma, dinleme, yazma ve konuşma bölümlerinden oluşuyor. Yaklaşık 3 saat süren sınav iki aşamalı gerçekleşiyor. İlk aşamada dinleme, okuma ve yazma bölümlerini yapıyorsunuz sonra da aynı gün içinde ya da ertesi gün 15 dakikalık bir konuşma sınavına giriyorsunuz. Sonrası 13 günlük stresli bekleyiş ve nihayetinde istediğiniz sonuca ulaşmış olduğunuzu görünce bulunduğunuz ortama sığamayan ruh haliyle etrafa boş boş bakıyorsunuz 😊

IELTS’i ilk araştırdığımda kafam biraz karışmıştı. Çünkü iki farklı sınav vardı ve hangisi ne işe yarıyor bilmiyordum. Aslında çok basit. IELTS Akademik sınavı yurtdışında eğitim almak isteyenler için hazırlanan bir sınav. Yurtdışında eğitim almak istiyorsanız nereye giderseniz gidin sizden dil seviyenizi kanıtlamanızı istiyorlar. Yani sadece İngiltere, ABD ya da ana dili İngilizce olan diğer ülkeler değil Almanya’ya da gitseniz Çin’e de gitseniz IELTS gerekiyor. Bu sebepten eğitim alacaklar kesinlikle IELTS Akademik sınavına kayıt olmalılar. IELTS Genel Amaçlı sınav ise yurtdışında çalışmak isteyen, staj yapmak isteyen ya da Avusturalya, Kanada ve Yeni Zelanda gibi ülkelere göçmenlik başvurusunda bulunmak isteyenlerin girmesi gereken bir sınav. IELTS Genel Amaçlı sınav Akademik sınava göre daha kolay. Çünkü Akademik sınavda sizden grafik yorumlamanızı, kıyaslama yapmanızı ya da bir konuda hipotez kurmanızı isteyebiliyorlar. Ayrıca Akademik sınavın konuları daha bilimsel iken Genel Amaçlı sınavın konuları daha gündelik olabiliyor. Özetle hangi amaçla IELTS’e gireceğinizi önceden belirleyip buna göre ilgili sınava kayıt olmanız gerekiyor.

3. IELTS’e nasıl başvurulur ve sınavlar nerede yapılıyor?

IELTS sınav türünü de belirlediğinize göre sıra sınava kayıt olmakta. Türkiye’de IELTS sınavını düzenleyen iki resmi kurum var. Biri British Council diğeri ise IDP İki kurumdan da sınav almış biri olarak British Council’i daha çok sevdiğimi söyleyebilirim ama günün sonunda çok da büyük farklar olmuyor. Hangisi size en uygun sınav tarihini sunuyorsa ona rahatlıkla kayıt yaptırabilirsiniz. Bu iki kurumun sitesine girdiğinizde detaylı bilgileri görecekseniz. Öncelikle size uygun sınav tarihlerine bakmanız gerekiyor, sonrasında ise başvuru formu dolduruyorsunuz ve size verilen hesap numarasına ücreti yatırdıktan sonra sınava kaydınız yapılmış oluyor. Sınav yerleri çok çabuk dolduğu için en az 1 ay önceden sınavlara bakmakta ve kayıt olmakta fayda var. Ben 2 ay önceden kayıt olup o iki aylık süreçte de sınava hazırlanmıştım. Sınav maalesef her şehirde yapılmıyor. Adana, Antalya, Ankara, İzmir ve İstanbul sınavların yapıldığı şehirler. IDP ayrıca Bursa’da da düzenliyor. Sınav 24 ay geçerli oluyor. Yani 2 yıl bittiğinde yine dil seviyenizi kanıtlamanız gerekiyorsa bu sınava tekrar girmeniz gerekiyor. Benim de 3. girişimin sebebi buydu esasen. Eski sınavımın süresi dolmuştu.

Geldik yazının en can alıcı kısmına. Bu kısımda uzun uzun nasihatler vermeyeceğim açıkçası. Yalnızca kendi deneyimimi anlatacağım. Siz bu kısımdan kendinize pay çıkarın artık. Ben İngilizceyi büyük çoğunlukla lisede öğrendim. Sonrasında yarım dönem İTÜ’de hazırlık okudum ve eğitimim sırasında İngilizce dersler de aldım. Okul hayatım boyunca ara ara yurtdışına turistik seyahatler gerçekleştirdim ve İstanbul’da yaşarken de İngilizcemi geliştirebilmek adına gerek evimde yabancı misafir ağırladım gerekse okuldaki yabancı öğrencilerle arkadaşlık kurmaya çalıştım. Özellikle konuşma konusunda kendimi geliştirebilmek için Taksim’de ücretsiz düzenlenen konuşma kulüplerine sık sık gittim. Günün sonunda yurtdışına çıkma imkânınız olmasa bile çevrenizi bir şekilde İngilizce ile kuşattığınızda ilerlemek çok daha kolay oluyor ve İngilizce öğrenmek görevden ziyade yaşamdaki bir aktivite haline dönüşüyor. Özetle, IELTS’e hazırlanma evresine gelene kadar zaten belli bir seviyede İngilizce biliyordum. Bu sebepten IELTS’e çok kısa süreli çalıştım. İnternetten örnek sınav soruları buldum ve 5-6 tane sınav çözerek sınavın mantığını anlamaya çalıştım. Zaten bu sınavda en önemli konu sınavın yapısını bilerek sınav formatına uygun çalışmak. Ayrıca sınava kayıt olurken kısa süreli ulaşma imkânınız olan British Council ya da IDP IELTS çalışma modülleri çok faydalı. Sınava kayıt olduktan sonra bu kısımlara odaklanarak çalışmıştım ve kalıpları öğrenmemde çok fayda sağlamıştı. İlk kez IELTS’e girdiğimde yazma kısmından çok düşük aldığım için overall da 6 aldım. Sonrasında bir kere daha şansımı denedim, biraz daha writing kısmına yönelik çalıştım ve 7.5 aldım. Yani gerçek sınava girmeden önce en çok eksik olduğunuz kısmı tespit edip, o kısma yoğunlaşırsanız tek atışta kazanma şansınız artacaktır.  Dil notunuzun yüksek olması başvuru sırasında şansınızı çok arttırıyor. Ben Münih Teknik Üniversitesi’ne kabul alırken en çok da bunun kaymağını yediğimi düşünüyorum. Son olarak IELTS hazırlık kurslarına tonlarca para dökmenizi asla tavsiye etmiyorum. Normal düzeyde yani anlattığım gibi İngilizceniz varsa gerek Youtube, gerek online uygulamalar gerekse blogları okuyarak sınava kendi başınıza hazırlanabilirsiniz. Zaten sınav çok pahalı bir de buraya para dökünce içi acıyor insanın. Hatta bu konuda karşıma çıkan, benim kullanmadığım ama içeriğini beğendiğim iki siteyi de koyayım buraya. Birisine bile çalışsanız epey yol alırsınız. İlki IELTSLiz diye geçen Liz adlı bir kadının eğitim verdiği şu site diğeri ise yine benzer formatta erkek modeli IELTS Simon. Umarım işinize yarar. 😊

Bu sorunun kesin bir cevabı yok aslında. Çünkü bu durum tamamen eğitim alacağınız kuruma göre değişiyor ama elbette genelleme yapabileceğimiz bir skala var. Genel olarak tüm okullar her bölümden 6 üzerinde almanızı istiyorlar. Overall da ise 6.5 ve üstü kabul görüyor. Örneğin ben ilk sınavımda 6 almama rağmen yazma kısmından 5.5 aldığım için tekrar sınava girdim. Çünkü genel ortalama 6 puan ile kabul eden okullar olsa da istediğim bazı okullara başvuramıyordum. Ben sınava 3 sene önce girdiğimde ücreti 400 TL idi şimdi baktım 900 TL olmuş. O yüzden siz de ikinci tura kalmamak için sıkı hazırlanın derim.

Bu soruya en başta yanıt verdim. Bence kesinlikle IELTS daha avantajlı. Bu savımı destekleyen tecrübelerim elbette var. Bu sebeplere geçmeden önce bir konuya açıklık getireyim. Avrupa’da yüksek lisans yapmak istiyorsanız sizden genellikle IELTS isteniyor ama TOEFL da elbette kabul ediliyor. TOEFL Amerika’nın yaptığı bir sınav olduğu için en çok ABD’ye başvurulan yüksek lisans programları için kabul görüyor. Yine ABD’de de birçok program da IELTS’i kabul ediyor. Dolayısıyla özellikle ABD’ye başvurmayacaksanız IELTS’e girmeniz işinizi kolaylaştıracaktır. Elbette öncesinde başvuracağınız kurumlara bakıp hangi sınavı istediğini mutlaka kontrol etmeniz gerekli. Buna göre karar vermelisiniz. Gelelim IELTS’in bana göre avantajlarına. Yukarıda IELTS’in puan skalasından bahsetmiştim. IELTS’in puan skalası 1’den 9’a kadar. TOEFL’ın puan skalası ise 120’ye dek. IELTS’te puan skalası dar olduğu için ve çeyrek rakamları üste yuvarladıkları için puanınız daha kolay yükseliyor. TOEFL’da ise 120’ye kadar olan skalada yuvarlama diye bir şey yok. Çok iyi bildiğim yaşanmış bir örnekten bahsedecek olursam arkadaşım sırf 89 aldığı için minimum puanı 90 olan birçok üniversiteye başvuramayıp yine sınava girmişti mesela. Çünkü o 89 90’a yuvarlanmıyor. Halbuki IELTS’te 5.75 alsanız puanınız 6 olarak görünüyor. Benim için en büyük diğer fark ise konuşma sınavının yapılış şekli. IELTS’te karşınızda bir insan oluyor ve 15 dakika boyunca onunla sohbet ediyorsunuz. Yeri geliyor tıkanıyorsunuz karşı taraf sizi yönlendirecek sorular soruyor. Ama TOEFL’da konuşma sınavını bilgisayarla yapıyorsunuz. Dolayısıyla karşı tarafın mimiklerinden, yönlendirmelerinden ya da ses tonundan anlayarak cevaplarınızı şekillendirebileceğiniz bir ortam yok. Bu belki bazısı için avantaj olarak görünmeyebilir fakat benim açımdan IELTS formatında konuşma sınavı daha cezbedici. Zaten TOEFL tamamen bilgisayar başında yapılıyor, IELTS ise yazılı sınav olarak işliyor. Bunun dışında IELTS’te bahsi geçen konular bir tık daha anlaşılır ve gündelik geliyor bana. TOEFL’da ise bazen Türkçe bile düşünerek yanıt bulamayacağınız ya da kelime hazinenizin yetersiz kaldığı çeşitlilikte bilimsel konular geçiyor. Yani TOEFL’ın okuma kısmı zorluyor. Bu sebepten size en çok uyanı bu farkları göz önünde bulundurarak seçin fakat ben kişisel olarak IELTS sınavını daha rahat bulan biriyim.

Bu kısımda biraz daha kişisel IELTS tecrübelerimden bahsetmek istiyorum. Ne de olsa 3 kere girip bol bol deneme şansında bulundum 😀 Normal şartlarda iyi yazan biri olsam da IELTS’in en çok writing kısmı beni zorlamıştı. Çünkü bazen o kadar absürt konular denk geliyor ki ne yazacağınızı Türkçe bile düşünemiyorsunuz. Mesela bana ‘Günümüzde birçok baba işini bırakıp çocuğuna bakmayı ve birçok anne de çalışmayı tercih ediyor. Bu konuda ne düşündüğünüze dair pro-con bir essay yazın. Yani öyle bir şey ki insan ne dese bilmiyor. Konu dışında writing kısmında bir de daha önceden mutlaka bilmeniz gereken bazı ipuçları var. Mesela ben ilk sınavda sırf yanlış formatta essay yazdığım için düşük almıştım. Essay yazmanın birkaç formatı ve çeşidi var. Sınav öncesi writing kaynaklarından bunlara bakıp kesinlikle farklarını öğrenin. Bir de yazarken aralara bol bol ileri seviye kelimeler serpiştirmeyi, bağlaçlar kullanmayı ihmal etmeyin. Yazma sınavında en zorlayan şey de süre yönetimi oluyor. Benim girdiğim sınavda çoğu insan ikinci kısımdaki essayi yetiştirememişti. Zaman yönetimi konusunda mutlaka çok önem verin. Elbette bu da öncesinde pratik yaparak geliştirebileceğiniz bir şey. Bunun dışında çevremdeki herkes konuşma kısmında zorlandığını söylüyordu. Millet olarak İngilizce anlamakta epey iyi konuşmaktaysa epey kötüyüz bu yüzden nasıl konuştuğunuzu önemsemeden kaş göz yara yara herkesle sınav öncesi mutlaka ama mutlaka pratik yapın. Sınav esnasında ne yaparsanız yapın ufacık da olsa heyecanlanıyorsunuz o yüzden bu konuyu dert etmeden aklınıza geleni anlatın. IELTS için en önemli konu da sorulan soru için mutlaka cevap vermeniz. Diyelim ki size aslında hiç sevmediğiniz bir şeyi soruyor ve hayır sevmiyorum deyip kapatma şansınız olmadığı için gelen konuda mutlaka sıkmanız gereken şeyler oluyor. Çünkü 15 dakika konuşmak zorundasınız ve bir şey hakkında fikriniz yoksa bile bir şeyler anlatın. Mesela bana konuşma kısmında futbol ile alakalı bir soru gelmişti ve ben de futbol konusunda şunu bilmiyorum ama voleybolda şöyle böyle diyerek konuyu bambaşka yerlere çekip cevap verdim ama günün sonunda konuşma kısmından 7 aldım. Sınava girmeden önce mutlaka ama mutlaka neyde eksik olduğunuzu tespit edip onun üzerine yürüyün. Çünkü IELTS taktik ve konsantrasyon sınavı. En başta formatı bilip, eksik kısımlarınızı bu formata göre tamamlarsanız başarısız olmanız zor olur. Son olarak internetin bol bol kaynak dolu olduğunu ve sınav öncesi bol bol okuyup araştırarak çalışmanızı sizi mutlaka başarıya götüreceğini hatırlatmak isterim.

Bir rehberimizin daha sonuna geldik. Benim atladığım konular veya farklı düşündüğünüz noktalar varsa yorumlara yazmanızı çok isterim. Bunun dışında Seyahat Hikayeleri Youtube ve Instagram hesaplarımızı takip etmeyi ihmal etmeyin. Buralarda da aktif olarak yurtdışı deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Sizi dört gözle bekliyoruz!