Her ülkenin kendine ait gelenek ve görenekleri var. Bu durum elbette eğitim sistemine de yansıyor. Almanya’da Münih Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisans yapan ben, kendimi sürekli bu tarz konularda kıyaslama yaparken buluyorum. Bu sebepten bu yazıda Almanya’da yüksek lisans yaparken karşılaştığım altı ilginç kültür şokunu ve keza eğitim sistemindeki farklılıklar hakkındaki gözlemlerimi aktardım. Bu yazıya geçmeden önce Almanya’da yüksek lisansa başvurmak isteyenler için yazdığımız Tüm Detaylarıyla Almanya’da Yüksek Lisans Başvuru Rehberini de okumayı ihmal etmeyin. Ayrıca siz de benim gibi Münih Teknik Üniversitesi’nde lisans ya da yüksek lisans yapmak istiyorsanız, bizim yaşamak için neden Münih’i seçtiğimizi de şu yazımızdan okuyarak buraya gelme konusundaki kararınızı şekillendirebilirsiniz.
1. Bu hocalar neden bu kadar egosuz?
 |
| Münih’teki ilk günlerimiz |
Münih Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisansa başladığım daha ilk haftalarda her dersimde şunu fark etmiştim. Bu hocaların hiçbirinde ego yok! Alanında en iyi profesörler ya da doktorasını bitirip büyük bir şirkette CEO olan ve okulda ders veren hocaların istisnasız hepsinde ilginç bir mütevazilik ya da yaptığı şeyleri sıradanmış gibi anlatma hali var. Hocalar bir şeyi yanlış söylerse hemen özür diliyor, bir şey isteyecekse rica ediyor ve en önemlisi de öğrenciye alttan bakmak yerine eşit seviyede muhatap alarak konuşuyorlar. Türkiye’deki hocalarım gibi derste kızarsa bağırma, notla tehdit etme ya da en basitinden her şeyin en iyisini ben bilirim konuşmalarından burada eser yok. Elbette ki bu ilişki en başta karşılıklı saygıya dayanıyor. Bu zamana dek ne hocaya saygısızlık yapanı ne de hocanın öğrencilere sesini yükselttiğini gördüm. Sanırım kaliteli bir ortamda, egodan arınmış hocalarla salt öğrenmeye dayalı bir sistem içine düşmek Almanya’da yüksek lisans yaparken karşılaşacağınız ilk ilginçliklerden olacak.
2. Ders bitiminde herkes sıralara vuruyor!
 |
| Münih’te yüksek lisans yaptığımızdan beri bol bol gezebiliyoruz |
Almanya’da yüksek lisansıma başladığım ilk haftalarda alışmakta zorluk çektiğim ve çok şaşırdığım meselelerden biri de herkesin ders bitiminde sırayı yumruklamasıydı. İlk gördüğümde ne oluyor bir şeyi mi protesto ediyoruz izlenimi yaratan bu ortam aslında sıradan bir ritüel. Hoca ders bitiminde teşekkür ettikten hemen sonra da öğrenciler sıraya yumruklarıyla vurarak teşekkür ediyor. Yani bu sıraya vurma meselesi bir nevi alkış çeşidi. Bu noktada kültür farklılıklarının içinde olduğunuzu tekrar fark edip, gülümseyerek öğrenmeye devam ediyorsunuz.
3. Almanlardan bir şey isteyecekseniz mutlaka bir karşılığı olmalı
 |
| Münih Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmak zorluyor |
Münih Teknik Üniversitesi’nin inek öğrencilerinden midir yoksa gerçekten tüm Almanlar böyle midir bilmem ama burada çok ilginç bir durum var. Öncelikle kimse kimseyle ne not ne de başka bir şey paylaşmıyor. Bu nispeten kabul edilebilir olsa da şu durum beni gerçekten çok şaşırtıyor. Biri bir şey isteyecekse sonuna mutlaka bir bira ya da kahve ısmarlama mesajını eklemeyi unutmuyor. Yani burada öyle bedavaya bilgi yok maalesef 😀 Birilerinden anket doldurmasını isteyecekseniz mesela, karşılığında onlara mutlaka bir fayda sunmalısınız. En popüler yöntemlerden biri de ankete katılanlar arasından X kişiye Y Euro ödül mesela. Halbuki biz güzel ülkemde Facebook gruplarında bir şeyleri rahatça paylaşır ve insanlardan yardım isteriz. Burada bireysellik meselesi bu tarz konulara da yansımış durumda maalesef. Bu nedenle Almanya’da eğitiminize devam ederken birinden bir şey isteyecekseniz ona küçük de olsa bir hediye sunmayı unutmayın 😊
4. Üniversitelerin not sistemi Türkiye’den tamamen farklı
 |
| Münih’te yaşamanın en güzel yanı doğada bolca vakit geçirebilmek |
İstanbul Teknik Üniversitesi’nde lisans okurken notlarımız AA-BA-BB…-FF olarak sıralanırdı. Yani en yüksek not A en düşük not ise F. Burada durum tamamen farklı. En iyi not 1 ve en kötü not ise 5. Not aralıkları ise öyle 1’den 5’e tam sayılarla devam etmiyor. 1.3, 1.7 şeklinde ara basamak notlar da var. Ve sınavlardan 4.3 ile 5 aralığında not aldıysanız başarısız sayılıyorsunuz. Burada üniversitelere başvururken bazen Almanya not sistemi üzerinden ortalamanız sorulabiliyor. Bunu rahatça hesaplayabilmek için de şöyle bir dönüşüm programı yapmış Münih Teknik Üniversitesi. Eminim bir gün işinize yarayacaktır 😊
5. Peki her şey güzel de, Almanya’da yüksek lisans yapmak için bloke hesap gerekli mi?
Almanya’da eğitim almak gerçekten tavsiye ettiğimiz bir şey olsa da, sizlere Almanya’ya öğrenci olarak gelmek için bürokratik tarafta halletmeniz gereken önemli bir adımla ilgili bir tavsiyeyi de vermeden geçmek istemiyoruz. Almanya’da yüksek lisans veya lisans yapmak istiyorsanız vize için bloke hesap açtırmanız gerekiyor(dil kursu ve 6 aylık iş arama vizesi için de yine bloke hesap şart). Çünkü Almanya’da yaşayan bir öğrenci olarak nasıl geçinebileceğinizi kanıtlamanız isteniyor. Bu yatırdığınız ücret ise 1 yıllık olmak zorunda ve yatırdığınız toplam ücret 12 aya bölünmüş şekilde Almanya’da okurken hesabınıza yatacak. Yani yatırdığınız o para buharlaşıp havaya uçmayacak yine size geri dönecek:) Biz de Almanya’ya taşınmadan önce her ikimiz için ayrı ayrı bloke hesap açtırmak zorunda kalmıştık ve sorunsuzca halletmiştik. Bloke hesap açtırmakla ilgili tavsiyemiz tamamen online, hızlı ve güvenilir biçimde açan servis sağlayıcısı Coracle ve Coracle resmi olarak Almanya tarafından onaylı bir servis sağlayıcı. Tüm bu gerekçeleri bir araya getirdiğimizde biz de Coracle’ı öneriyoruz. Almanya’da yüksek lisans veya lisans yapmak isteyen bir öğrenci adayı olarak bloke hesabınızla birlikte sağlık sigortanızı da Coracle ile yaptırabilirsiniz. Ki vize için her ikisi de zorunlu ve her biri ile ayrı ayrı uğraşmak yerine tavsiyem tek seferde aynı yerden açtırmak işinizi kolaylaştıracaktır. İkisinin bir arada yer aldığı Prime paketini seçmek fiyat konusunda da en uygun şekilde halletmenizi sağlayacak. Coracle’ın tüm hizmetlerini şuradan kontrol edebilir veya kaydolabilirsiniz.
6. Vize sınavı neden yok?
 |
| Yüksek lisans yapmak zorlasa da yenilikleri keşfetmek çok güzel |
TUM’da yüksek lisans yaparken en başlarda zorlandığım şeylerden biri de vize olmaması meselesiydi. Aslında sınav yükü ve ders çalışma performansı açısından mantıklı olsa da tüm notunun sadece final sınavına bağlı olması ve bu sınavın da tüm dönemi kapsaması sebebiyle çok ama çok ayrıntılı oluşu buradaki sınav sistemine alışmak açısından gerçekten çok zorlayıcı. Ayrıntılı derken şaka yapmıyorum. Sınavlarda tüm sorular 1-2 puan oluyor ve dolayısıyla hocalar da bu sayede her konudan soru sorabiliyor. Yani İTÜ’de lisans okurken bazen vakit kalmadığı için çalışamadığım ve sınavda da karşıma çıkmadığı için çok rahat geçtiğim sınavlar maalesef Münih Teknik Üniversitesi’nde yok. Yani Almanya’da yüksek lisans yapacaksanız karşınıza çıkacak sınavlarında zor ve düzenli çalışmayı gerektiren, tüm konulara hâkim olmanızın istendiği sınavlar olduğunu bilmekte fayda var. Bu yüzden vizelerin olmaması burada biraz üzücü oluyor. Bunun yerine alternatif olacak bazı düzenlemeler var ama. Mesela bazı hocalar tüm dönem boyunca ödev yaptırtarak ya da dönem arasında küçük sınavlar yaparak ya da size rapor hazırlatarak not ortalamanızı 0.3 etkileyecek bonus puanı verebiliyorlar. Bir vize kadar etkili olmasa da bu da bazen rahatlatıyor.
7. Tükenmez kalemle sınavlara giriliyor
 |
| Hayallerinizin peşinden koşmanın tadını çıkarmak gibisi yok |
Almanya’da hala alışamadığım bir diğer konu da sınavlarda tükenmez kalem kullanma zorunluluğu. Evet, burada sınavları siyah ya da mavi tükenmez kalemle yapmak zorundasınız çünkü cevaplarınızın silinmemesi gerekiyor. Daha açıklayıcı olursak Almanya’daki üniversitelerde öğrencilerin notlandırılmış sınav kağıdını görme, inceleme ve notlandırmaya itiraz etme hakkı bulunuyor. Bunun için her hoca sınav sonrası inceleme için gün duyurusu yapıyor hatta ve siz de buna kayıt oluyorsunuz. Dolayısıyla ne hocanın sizin yazdıklarınızı silebilmesi mümkün ne de siz kağıdınıza bakarken değişiklik yapabiliyorsunuz tükenmez kalem kullandığınız için. Hocalar da değerlendirmeyi kırmızı kalemle yapmak zorundalar mesela. Evet buralar maalesef böyle kurallar ülkesi. Hata yapınca ne oluyor peki dediğinizi duyar gibiyim, hata yapınca tabii ki üzerini çizip yeniden çözmeniz gerekiyor. Ya da test yapılıyorsa hocanın sınavın başında açıkladığı şekilde düzeltmeyi optik forma işlemeniz gerekiyor. Bu durum beni sınavlarda hala gerse de bir şekilde alıştım ve günün sonunda kağıdımı görme hakkımın oluşu beni rahatlatıyor.
Bir rehberimizin daha sonuna geldik. Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip etmeyi ihmal etmeyin. Instagram’da, Youtube’da ve Facebook’ta varız. Sizin de karşılaştığınız başka gözlemleriniz olduysa yorum kısmına bekliyorum.
Sevgiler!
