Ücretsiz Bir Şekilde, Farklı Metotlarla Almanca Öğrenmenin 14 Püf Noktası

10 Paylaşım
10
0
0

Dilin iletişim hayatının ana kemiği olduğu su götürmez bir gerçek. Dil; gerek iş dünyasında, gerekse sosyalleşme alanında, globalleşen dünyaya ayak uydurmaya çalışan birçok kişinin üzerinde titizce durduğu en önemli iletişim yolu. Kısa zaman önce Almanya’ya taşınmış bir çift olan biz, daha Türkiye’deyken Almanca öğrenmek için farklı yöntemler deneyip hangilerinin daha işe yarar, hangilerinin daha az işe yarar olduğunu keşfetmeye başlamıştık. Tabi bu yöntemler kişiden kişiye değişebileceği için genel geçer bir şey söylemek pek doğru olmaz. Bu sebeple siz bir adım atmak istiyorsanız, yöntemlerinizi deneyerek kendiniz bulacaksınız. Biz bu listeyle sizlerle kendi tecrübelerimizi paylaşmak istedik, deneyerek yeni yöntemler üretmesi ve öğrenmesi sizden… Sizin de kendinize göre birtakım yöntemleriniz varsa yazının altına yorum bırakarak bizimle paylaşırsanız biz de daha önce denemediğimiz yöntemleri denemek isteriz. 🙂

1. Her şeyin başı amaç, etkili bir plan ve aksatmayacak şekilde düzen

Yapacağınız işlere yön verecek bir nedeniniz olmazsa maalesef boşa kürek çekmekten öteye gitmeyebilir. Bu sebeple bir dili öğrenirken en önemli motivasyon kaynağınız hedef oluşturmak olabilir. Arkasında durulan kapı gibi bir amaç, günlük işleriniz ve rutinlerinizin arasına yerleştirebileceğiniz iyi bir çalışma planı ve bunu sistemli olarak belirli periyotlarla gerçekleştirme düzenini sağladıktan sonra arkanıza yaslanıp yeni bir dil ile baş başa kalmanın tadını çıkarabilirsiniz.

2. Dili ders çalışır gibi öğrenmeye çalışmayın, hayatınızın her alanına yerleştirin

Yalnızca gramer kitaplarından çalışma yöntemi, dili teorik olarak çözümlemenizi sağlar fakat bu gramer yapısını farklı birtakım organizasyonlarla (bu birtakım organizasyonlar yazının geri kalanındaki aktiviteler olabilir) çeşitlendirmek dili hayatınızda daha kullanılabilir kılabilir. Bundan sonraki maddeler bizim bulduğumuz farklı organizasyon modelleri olarak yer alıyor, bunları çeşitlendirmek sizin elinizde.

3. Asla vazgeçmediğiniz teknolojiyi bu iş için de kullanabilirsiniz

Teknoloji doğru ve işe yarar işler için kullanıldığında büyük bir velinimete dönüşebiliyor. Bu sebeple süper akıllı telefonlarınızı sizlere faydalı olabilecek Duolingo, Pons gibi dilinizi geliştirecek uygulamalarla donatabilirsiniz.

 

4. Dil öğrenirken çocukluğunuza geri dönebilir ve kolay ve anlaşılabilir olması sebebiyle 6 yaşa kadarki çocuk kitaplarını okumaya başlayabilirsiniz

Bir dilin en basit ve anlaşılabilir hali ilkokul ve hatta okul öncesi yaşta başlanan aşamadır. Kendi anadilimiz olan Türkçe’yi öğrendiğimiz gibi okul öncesi çağındaki bir çocuğun öğrenme süreçlerini referans olarak alabilirsiniz.

 

5. Özellikle önerdiğimiz, öğretici yanı kuvvetli Susam Sokağı ve Heidi başta olmak üzere birçok çizgi filmi Almanca izleyebilirsiniz

80 ve 90’lı yılların başına yetişmiş çocukların hafızasında önemli bir yer kaplayan Susam Sokağı ve Heidi gibi çocuk filmlerini Almanca izleyebilirsiniz. Okul öncesi çocuk gelişimine katkı sağlaması sebebiyle görsel ve işitsel açıdan size çok şey katacaktır. Biz izlerken hem çocukluğun nostaljisini yapıp mutlu olduk, öte yandan da dil öğrenme sürecimize katkı sağladık.

 

6. Podcast’ler önemlidir, her gün ya da belirli aralıklarla podcast dinlemeyi ihmal etmeyin

Spotify, Deutsche Welle, YouTube ve bulabileceğiniz farklı kaynaklardan Almanca podcast’ler dinleyebilirsiniz. Günlük işlerinizi sürdürürken arkada dönen podcast’ler kulağınızın Almanca’ya doymasını sağlayacaktır.

 

7. Almanca pop şarkıları ahenkli melodiler eşliğinde dile uyum sağlamanızı kolaylaştıracak bir yöntem

Müzik, öğrenmeyi kolaylaştırıcı yöntemlerden biri. Almanca şarkılar dinleyerek, hatta şarkı sözlerini de açıp eşzamanlı takip ederek dinlemeyi deneyin.

 

8. YouTube büyük bir hazine, içerisinde eğitim odaklı faydalanabileceğiniz oldukça başarılı kanallar var

Learn German with Jenny ve Learn German with Anja kendine has usülleri olan, dil öğreten önereceğimiz iki YouTube kanalı. YouTube büyük bir cevher, içerisinde çok daha fazlası var, ipucunu biz buraya yerleştirdik, araştırıp yeni kanallarla tanışmak sizin elinizde.

 

9. YouTube demişken, Almanca öğrenmede kaynaklar yalnızca dil öğreten kanallarla sınırlı değil

Bizim rutine bağlayıp izlediğimiz, başlangıç seviyesinde olanlara fayda sağlayabilecek iki kanal var. Bunlardan biri, bir dönem Alman televizyonlarında Ladykracher karakterine can veren Alman komedi oyuncusu Anke Engelke’nin kısa sitcom’ları. Diğeri ise dil öğretmeye yönelik bir yapım olan mini dizi Extr@.

 

10. Evinizdeki eşyaların üzerine Almanca isminin yer aldığı post-it’ler yapıştırmak nesnelerin ismini hatırlamada etkili bir yönteme dönüşebilir

Günlük hayatta kullandığınız her eşyayı elinize alırken karşı karşıya kalacağınız Almanca ismi, bir süre sonra hafızanızda büyük bir yer edineceği için bu yöntemi hafife almamanızı tavsiye ederiz. O nesneyi her elinize aldığınızda ya da her karşı karşıya geldiğinizde, post-it üzerine yazdığınız kelime bir süre sonra otomatik olarak beyninize yerleşecek.

 

11. Tandem’den dil partneri edinebilirsiniz

Özellikle IOS kullanıcılarına hitap eden Tandem uygulaması ile dünyanın farklı bir yerinden öğrenmek istediğiniz dili konuşabilen bir arkadaş edinip mesajlaşabilir veya görüntlü konuşabilirsiniz (Android’de de benzer uygulamalar olduğunu düşünüyoruz). Tandem’deki önemli bir ayrıntı; karşınızdaki kişiyle, karşılıklı dil öğretme ve dilinizi geliştirme üzerine olmasıdır. Bu sebeple size Almanca öğretmek isteyen dil partnerinize sizin de Türkçe öğretmeniz (veya bildiğiniz başka bir dil belki) gerekebilir. Böyle bir misyonu olması sebebiyle daha keyifli bir hal alıyor Tandem’den dil partneri bulmak.

 

12. Bir dili hayatınıza yerleştirmenin en olmazsa olmaz yöntemi; tekrar, tekrar, tekrar

Hangi yöntemleri kullanmayı tercih ederseniz edin, her şey bir şekilde düzenli tekrar etmeye ve sürdürmeye dayanıyor. Bu sebeple ısrarla tekrar edin. Bir dili öğrenme sürecinde bizim tecrübelerimizden elde ettiğimiz ipuçları bunlar, uygulamak veya uygulamamak elbette size kalmış. Fakat sizler de farklı yöntemlere sahipseniz bunları bizlerle paylaşırsanız mutlu oluruz.

 

13. Daha önce severek izleyip bitirdiğiniz dizileri bir de Almanca alt yazıyla izleyebilirsiniz

Özellikle Almanya’da birkaç kişiden denk geldiğimiz üzere buradaki insanlar Friends dizisini Almanca izlemeyi sıklıkla tavsiye ediyor. İçeriğinin ve konusunun gündelik hayat üzerine kurulu olmasından ötürü biz de Friends gibi dili ve içeriği daha basit olabilecek dizileri, filmleri Almanca altyazıyla izlemenizi önerebiliriz.

 

14. Konuşma klüpleri kovalayın

Anlama, duyum ve yazımda dili geliştirmek daha kolay olabilirken en çok sıkıntı çoğu kez konuşmada yaşanabiliyor. Bu sebeple asla bildiklerinizi uygulamaktan korkmamalısınız. Yalnızca gramer ve kelime bilgisine sahip olmak yerine bildiklerinizi karşınızdaki canlı birileriyle eyleme geçirmenizi tavsiye ederiz. Dil konuşuldukça gelişir, mutlaka karşılıklı konuşabileceğiniz ve mümkünse anadili Almanca olan veya sizinle aynı seviyede olan ve Almanca öğrenmeye çalışan birisiyle sohbet etmeye çalışın. Eğer bireysel olarak çevrenizde böyle insanlar yoksa bunun da bir çözümü var. Yaşadığınız şehirde haftalık gerçekleşen konuşma klubü etkinliklerine katılmayı deneyebilirsiniz. Bu tür etkinlikleri Couchsurfing, Meetup ve çeşitli Facebook gruplarından takip edebilirsiniz.
10 Paylaşım
7 comments
Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Bunlar da Hoşunuza Gidebilir